Sizin duyarlilik olarak algiladiginizi baskalari paspaslik olarak algiliyorsa sorun sizde. Bunu degistirecek olan da sizsiniz.
"Empatik olmak ile 'paspas' olmak arasindaki cizgi cok ince, ucu kactigi zaman, empatik olayim derken, bir de bakiyorsun, kurtulmaya calistigin 'paspas' olmussun gene..."
Yukaridaki satirlari sevgili Dilek Tascilar'in sitemizdeki bir yaziya yaptigi yorumundan aldim. Sevgili Pinar Alp Caliskan, "Vazgectim" baslikli yazisina, "Vazgectim ben kendimi hirpalamaktan, duyarli olmaktan, hayati kisarak yasamaktan..." diye basliyor ve "Sıkıldım hep baskalarinin yerine kendimi koyarak onlari anlamaya calismaktan, onlara iyi davranip beni uzseler bile gormemezlikten gelmekten" cumlesiyle de ruh halini ozetliyor.
Pinar gibi, uretken (kisa zamanda sitemizde yazdigi yazilarin cokluguna bakarak bu saptamada bulundum) ve bireysel gelisimine onem veren bir yetenege bu sozleri yazdirtan ruh hali, bireysel gelisim yolculugunda bircok kisiyi icine ceken bir girdap adeta.
Pinar'in, pek cok kisinin hislerine tercuman olduguna inaniyorum (Bireysel danisanlarim icinde benzer ruh hali icinde gelen oyle cok insan var ki…) ve tabii Dilek'in yorumu altina imza atacak cok kisinin olduguna da.
Dilek'in yaklasimi denizdeki dalgalardan yorulmus birine uzatilan bir can simidi gibi.
Ama uzun sure can simidiyle yasayamayiz ki... Peki, ne yapacagiz?
Oncelikle, duyarli olmakla empatik olmanin ayni seyler olmadiginin farkinda olalim. Duyarli olmak empatiyi icerir ancak empati duyarli olmayi icermez.
Empati kurmak, karsinizdakini anlamaktir ama onun dusunce ve duygularina katilmak, davranislarina onay vermek anlamina gelmez.
Ona katlanmak ve duygularinin incinmemesi icin onu korumak kollamak anlamina ise hic gelmez.
Sadece onun "neden boyle davrandigini" anlar ve onu yargilamazsiniz. Hatta onu anladiginiz icin, karsinizdaki uygun bir ruh hali icinde iken onun tutumuna objektif degerlendirme bile yapabilirsiniz.
Empati "ben seni anlayayim sen de beni anla" alisverisi degildir.
Duyarlilik da sadece baskalarinin duygularini onemsemek, dikkate almak degildir.
Baskalarinin duygularini dikkate aldigimiz, onemsedigimiz kadar kendi duygularimizi da dikkate aldigimizda duyarli oldugumuzu soyleyebiliriz.
Cok yayginca icine dusulen bir yanlistir empatinin duyarlilikla ayni sey oldugunun sanilmasi. Baskalarinin duygularina hassas olan insanlar kendi duygularini onemsemedikleri halde baskalarindan kendi yaklasimlarini beklerler ama beklentileri gerceklesmez. Bu yuzden de ofke duyarlar. Kendilerini duyarli baskalarini duyarsiz kabul ederler.
Oysa burada bir celiski yoktur; kendi duygularini, kendi ihtiyaclarini onemsemeyen bir insani baskalari neden umursasin ki?
Baskalari bize, en fazla kendimize verdigimiz kadar deger verebilir. En fazla kendimizi umursadigimiz kadar umursaniriz.
Isin bir baska yani da, kendini umursamadan baskalarini umursamanin empati oldugunun sanilmasidir.
Bu yaklasimin altinda, kendi degerinin baskalari tarafindan onaylanmasi ihtiyaci yatar.
Soyle bir dusunun: Bir arkadasiniz sizin her dediginizi yapiyor, sizin duygularinizi kendi duygularindan daha cok onemsiyor, kendi zevkleri icin zaman ayirmakta zorlansa bile size saatlerini ayirabiliyor, bir araya geldiginizde hep sizin istediginiz seyler yapiliyor. Ozetle; sizin istekleriniz onun isteklerinden daha onemli. Bu durumdan cok hosnut olabilirsiniz ama bu arkadasiniza ne kadar deger verirsiniz?
Baskalarini kendinden fazla dusunen insanlar bu yaklasimlarini empatiyle aciklasalar bile burada gercek bir empatiden bahsedemeyiz. Bu yaklasimi fedakârlik sozu daha iyi aciklar. Ve sIk sIk altini cizdigimiz gibi, yapilan "feda"dan beklenen "kâr" asla gerceklesmez.
Ustelik bu yaklasimda duygularin sorumlulugu da ustlenilmemistir. Birileri bizi uzuyorsa hayatimizi birilerinin insafina terk etmis olmuyor muyuz?
Bazi durumlarda uzulmeyi tabii ki secebiliriz ama biliriz ki bu bizim secimimizdir. Bu yuzden kimseye ofke duymayiz.
Empatide beklenti yoktur. Gercekte sadece karsindakini anlamaya odaklanmanin ne tur bir getirisi olabilir ki? Ama getirisi sizin de anlasilmaniz ise, donup kendinize "Ben kendimi anlamak icin ne yapiyorum, kendime ne kadar anlayisla yaklasiyorum?" sorularini sormak zorundasiniz. Bu soruyu sordugunuzda kendinize anlayisla yaklasmadiginizi, kendinizle empati kurmadiginizi gorursunuz.
Ozetle:
Empati karsinizdaki insana anlayisla yaklasmak, duyarlilik hem ona hem kendinize empatiyle yaklasmaktir.
Sizin duyarlilik olarak algiladiginizi baskalari paspaslik olarak algiliyorsa sorun sizde. Bunu degistirecek olan da sizsiniz.
Baslangic icin kendi secimlerinize, kendi fikirlerinize, kendi duygulariniza deger vermeye,"hayir!" demek istediginizde "hayir!" demeye ne dersiniz?