Suskunlar Dizisi
Suskunlar Dizisinin En Büyük Fan Sitesine Hoşgeldiniz
Sitemize üye olarak hizmetlerimizden en iyi Şekilde yararlanabilirsiniz..
Üye olurken lütfen kuralları iyi okuyun..
10 saniyede üye olmak için tıklayın...
Suskunlar Dizisi
Suskunlar Dizisinin En Büyük Fan Sitesine Hoşgeldiniz
Sitemize üye olarak hizmetlerimizden en iyi Şekilde yararlanabilirsiniz..
Üye olurken lütfen kuralları iyi okuyun..
10 saniyede üye olmak için tıklayın...
Suskunlar Dizisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Suskunlar Dizisi Fan Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Aklınızı Laboratuvara Çevirmek

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
suskunlar fankolik
TECRÜBELİ ÜYE
TECRÜBELİ ÜYE
suskunlar fankolik


Mesaj Sayısı : 717
Kayıt tarihi : 01/10/08

Aklınızı Laboratuvara Çevirmek Empty
MesajKonu: Aklınızı Laboratuvara Çevirmek   Aklınızı Laboratuvara Çevirmek I_icon_minitimePerş. Ocak 08, 2009 7:18 am

Diyelim ki, çevrenizde saygı duyduğunuz bir insan soyut ya da somut bir konu anlatıyor; konuyu açıklamak için örnekler veriyor ya da vermiyor. Bizim burada kafamıza konuyu, fikri ya da bilgiyi yerleştirmek için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri konu için verilen örneklerin dışında, bu konu için geçerli bir örnek bulmaktır. Bulunacak örnek, anlatılan konuyu temel olarak iyice taşımalıdır.

Bu kişi şöyle bir cümle söyledi: “İnsanlarla ilişkilerde hem sert, hem de yumuşak olmalı” Bu cümle aklınıza yatar gibi oldu; ama yine de emin olamadınız. Hem bu cümlenin geçerliliğini ölçmek, hem de bu cümleyi hatırlamak için yapabileceğiz şeylerden bir tanesi, birkaç örnek düşünmektir. Örneğin, aklınıza yılan geldi. Yılan yaşamının tamamını yumuşaklıkla geçirir. Kemiksiz bir hayvan olan yılan, yumuşak hareketlerle ilerler; ancak bir tehdit karşısında ya da karnını doyurmaya karar verdiği anda sertleşir. Öyleyse yaşamda süre olarak yumuşak olduğumuz zaman daha fazla, sert olduğumuz zaman daha az diye düşünebilirsiniz. Ama bir örnek daha bularak kontrol etmek istediniz konuşulanları; yılanın kemiği yok derken, aklınıza insan vücudu geldi. İnsan vücudunun tamamı kaslarla kaplı. Ancak bu kaslarımızın tamamı yumuşak; en başta bize bir yastık görevi yapan kalçalarımız, ayak tabanlarımız, yüzümüzün çok önemli bir kısmı ve vücudumuzun çok önemli bir bölümü. Vücudumuzun sert bir bölümü yok mu? Var; her yumuşak dokunun altında kemik var. Oradan da şöyle bir sonuca varabilirsiniz; tüm ilişkilere yumuşaklıkla başlamalı; ama sonra kemik gibi katı duracağımız ana prensipler ve kurallar olmalı. Acaba gerçekten de böyle mi yaşam; yani çoğu zaman yumuşak ve nadiren sert mi olmalıyız? İyice sert bir cisim hayal etmeye çalıştınız ve aklınıza çekiç geldi. Çekicin her yeri sert, yumuşak bir tarafı yok. Sonra düşündünüz ki, çekicin ana işlevi vurmak. Yastık ise her yeri itibariyle yumuşak. O zaman dediniz ki, yumuşak ya da sert olmak işleve bağlı. Hangi işlevi göstermek ve hangi amaca ulaşmak istiyorsak o işleve ve amaca hizmet eden tarz hangisiyle onu kullanmak lazım. Ancak yine de yılanın, insan vücudunun canlı, yastık ve çekicin cansız olduğunu düşündünüz ve sonunda şöyle dediniz; canlılar için ilişkilerde daha geniş zaman dilimlerinde yumuşak ve gerektiğinde sert olmak uygun.

Acaba bu yazının genel olarak getirdiği yargı doğru mu? Yazı ne diyor: “Bir bilgiyi/ önermeyi / fikri aklımıza yerleştirmek için resimleyen örnekler bulmak, onu sorgulamamıza imkan verdiği gibi onu unutulmaz kılar.”

Diyelim ki bu cümleyi Sertaç, Feyza isimli arkadaşından duydu ve geçmiş deneyimleriyle sorgulamak istiyor. Hiç unutamadığı bir sözü aklına getirdi. “Aklı olan, aklını kullanır; daha akıllı olan başkasının aklını da kullanır.” Sertaç’ın Hakan isminde bir arkadaşı vardı; çok başarılı, akıllı ve bilgili olduğu halde; onu sürekli uzmanlığı olan insanlara danışırken görürdü. Kendini akıllı ve bilgili kabul eden insanların çoğu, başkalarına hiç danışmazken Hakan sürekli akıl danışıyor; aklını kullanıyordu. Sertaç’ın babası karar alırken uzmanlığı olan insanlara hiç sormazdı; örneğin Sertaç yatırımcılık ve girişimcilik konusunda doktora derecesine sahip olmasına rağmen, babası kendi işletmesini yönetirken hiçbir zaman oğluna akıl danışmamıştı. Sertaç, Feyza’nın önermesini iki örnekle test etmişti ve bu örnekler bu bilgiyi onun aklında unutulmaz kılmıştı.

Herhangi bir meseleyi ya da mesajı anlamak için aklımızı bir laboratuvara dönüştürüp bu şekilde örnekler resimler çizdiğimizde hem konuyu daha iyice anlamamız, hem de unutmamız mümkün görünüyor.

Bugün çevrenizden duyacağınız fikirleri / bilgileri bu şekilde resimleyen örneklerle test etmeye ne dersiniz?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Aklınızı Laboratuvara Çevirmek
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Suskunlar Dizisi :: »»-(¯`♥´¯)-» ) »» EDEBİYAT»»-(¯`♥´¯)-» ) »» :: Kişisel Gelişim-
Buraya geçin: