Suskunlar Dizisi
Suskunlar Dizisinin En Büyük Fan Sitesine Hoşgeldiniz
Sitemize üye olarak hizmetlerimizden en iyi Şekilde yararlanabilirsiniz..
Üye olurken lütfen kuralları iyi okuyun..
10 saniyede üye olmak için tıklayın...
Suskunlar Dizisi
Suskunlar Dizisinin En Büyük Fan Sitesine Hoşgeldiniz
Sitemize üye olarak hizmetlerimizden en iyi Şekilde yararlanabilirsiniz..
Üye olurken lütfen kuralları iyi okuyun..
10 saniyede üye olmak için tıklayın...
Suskunlar Dizisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Suskunlar Dizisi Fan Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Sessiz Mercan Mağaraları

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
suskunlar fankolik
TECRÜBELİ ÜYE
TECRÜBELİ ÜYE
suskunlar fankolik


Mesaj Sayısı : 717
Kayıt tarihi : 01/10/08

Sessiz Mercan Mağaraları Empty
MesajKonu: Sessiz Mercan Mağaraları   Sessiz Mercan Mağaraları I_icon_minitimeC.tesi Ocak 03, 2009 6:29 am

Dünyada hiçbir yer yoktur ki, orada canlı-cansız mahluklar bulunsun da, üzerinde Kudreti Sonsuz'un sanatının inceliklerini ve hikmetini göstermesin!... Denizlerin derinliklerinden, Atmosferin en yüksek tabaklarına kadar heryerde canlıların birçok hikmetlerle süslenmiş bir denge içinde yaşadıkları görülür. Her canlı türü, kendisine verilen çoğalma, neslini sürdürme ve çevreye yayılma gayreti içindedir. Fakat bütün canlılar aynı yayılma gücünde çok mükemmel bir ekolojik denge tesis edilmiş ve böylece tabii sınırlar çizilmiştir.
Deniz ve okyanus dipterinde yaşayan mercanlar çok şahane bir manzara gösterirler. Suda yaşayabilmek ve uygun yerleri ele geçirebilmek için mercanlarla hemcinsleri ve diğer türler arasında çok büyük bir yarış göze çarpar.
Heryerde olduğu gibi sıcak sularda da hayatı devam ettirebilmek için, canlının, bulunduğu yeri iyi muhafaza etmesi ve oraya uyum sağlaması gerekir. Su yüzüne yakın ve ışığın çok az ulaştığı 30 metreyi geçen bölgelerde bu yarış iyice artar. Ekvator ormanlarındaki ağaçlar gibi birbirleri arasında ışıktan daha fazla istifade edebilmek için yarışıp dururlar.
Bu mekân tutma yarışı çeşitli şekillerde olabilir. Meselâ, iskeletsiz yosun mercanları, ölmüş bir organizmadan boşalan yere koloni halinde hareket edebilmekte ve düşmanını şaşırtıp zarar verebilecek zehirli sular çıkarabilmektedirler.
İskeletleri kalsiyum karbonat (kalker)dan yapılı olan mercanlar ise şahane bir mercan resifi meydana getirmede ustadırlar. Kümelenen bu minik hayvancıklar yerlerini müdafaa etmek için iki silaha başvururlar: Eğer bir komşu koloni çok fazla yaklaşırsa veya bir grup sünger, bölgelerini istilâ etmeye çalışırsa, kimyevi maddelerle veya dokunma organlarıyla onları bulup ortaya çıkarırlar. İşin enteresan yanı, bu kimyevi salgının, mercanın yalnızca kendini korumak durumunda kaldığı anlarda salgılanmasıdır. Düşman 2-3 cm. kadar yakında ise polipler salgı iplikçiklerini üretir ve bir-iki saat içinde düşmanın etrafını örerler. Davetsiz misafirin üzerine atılan bu iplikçikler, düşmanın canlı kısımlarını birkaç saat içinde parçalara ayırırlar. Eğer düşman biraz uzaksa, poliplere birkaç hafta içinde çok uzun dokunma organları hediye edilir. Ağzı çevreleyen bu "süpürücü"ler, beslenmeyi temin eden dokunma organlarına göre 10 kat daha uzundur.
Görülüyor ki, canlının vücud yapısı, davranışları, ekolojik dengedeki yeri ve diğer organizmalarla münasebetleri gelişigüzel, tesadüfi ve plânsız olmamaktadır. Her canlı, bünyesine, ilk yaratılışıyla birlikte dercedilmiş bir hayat programının gereklerini yerine getirmektedir. Yoksa, bütün bu başdöndürücü oluş-bitişler, bu rengârenk ve cazibedar hayat mücadelesinde oynanan roller, eğer bu organizmalara verilecek olursa, bu, insanı cevabını veremeyeceği sorularla karşı karşıya bırakır veya bir diğer deyişle, insanın, kendisini ve kendisindeki harikulâdelikleri inkâr anlamına gelir.
Mercan kolonileri ya sadece erkek veya sadece dişi mercanlardan meydana gelir.
1981 yılına kadar yapılan incelemelerden, mercanların üremesinin bütün yıl boyunca devam ettiği neticesi çıkarılmıştı. Fakat 1981'de bu teori altüst oldu. Yeni bilgilere göre üreme sadece bir iki saat sürmekte, yumurtlama ise on dakika içinde tamamlanmaktadır.
Avustralya'da ilkbaharın ilk dolunayını takip eden ikinci ve altıncı günler arasında mercanlar üreme hücrelerini salgılar. Sperm suda yüzerek yumurtaya gelir ve döller. Birkaç saat sonra su sathında o kadar çok yumurta olur ki, alçaktan uçan bir uçak bunu farkedebilir. Yumurtalar dibe indiğinde, kendilerine bahşedilen hususi kimyevi duyu alıcılarıyla müsait vasatı bulurlar.
Dolunay, bir işaretçi gibi üreme zamamnı bütün mercanlara bildirir. Bu zamanlama o kadar hassas olur ki tesadüfle alâkası olmadığı aşikârdır. Meselâ geçen yılki üremenin 28 Ekim günü saat 18.30'da başlayacağı önceden tahmin edilebilmiştir. Yumurtlamanın akşam saatlerinde olmasının bir hikmeti de avlanan balıklardan korunmayı temin etmektir. Mercan gibi hayvan olduğu bile zor anlaşılan ve çok basit gibi görülen bu canlıların üremesinin bu kadar müthiş bir plân ve programla yönetilmesi araştırıcıları hayrete düşürmüştür. Zira ay, güneş, deniz ve mercanlar bir bütünlük içinde kendilerine verilen rolü o kadar güzel oynarlar ki, mercanların üremesinde hiçbir arıza olmaz. Plânlandığı zamanda ve tarzda aksamadan yapılır. Bu denizaltı senfonisinin renkli mısralarından birisi de, kıvrımlı mercanların, kolonilerini çevreleyerek büyümesi ve mercan türlerinin üstüste birikmesi için zemin hazırlaması dır. Böylece rengârenk mercan resiflerinin muhteşem manzarası ortaya çıkar. Bazı türler her zaman diğerlerinin önüne geçiyor gibidir. Fakat bazen daha küçükler, güneş ışığı ve diğer çevre faktörlerinden faydalanıp büyüyebilirler. İnançsız materyalist bilim anlayışının kabul ettirmeye çalıştığının tersine, acizlikleri, bu küçük organizmaların yokolup gitmeleri sonucunu getirmez. Rahmet sahibi Zât-ı Kerim'in icraatı, "tabii seleksiyon" saplantısının hakikatlerden ne ölçüde uzak olduğunu göstermeye yetmektedir.
Mercan resiflerinin meydana getirdiği bu denizaltı orman ve vadilerinde, birçok balık ve kabuklu türleri, kendilerine, yaşamak için uygun barınaklar bularak bu muhteşem dengenin, tamamlayıcı bir parçası olma vazifesini yerine getirirler. Diyebiliriz ki, burada sevk-i ilâhi kaleminin yazdığı bir "iktiran" manzumesi bestelenmektedir.

Fatih Volkan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_e_s_r_a_
Admin
Admin
_e_s_r_a_


Mesaj Sayısı : 1434
Doğum tarihi : 14/08/89
Kayıt tarihi : 05/09/08

Sessiz Mercan Mağaraları Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz Mercan Mağaraları   Sessiz Mercan Mağaraları I_icon_minitimeC.tesi Ocak 03, 2009 9:59 am

Çok güzel bir yazı sağolun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mujgangonul.niceboard.net
 
Sessiz Mercan Mağaraları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Suskunlar Dizisi :: »»-(¯`♥´¯)-» ) »» EDEBİYAT»»-(¯`♥´¯)-» ) »» :: GÜNCEL-
Buraya geçin: