| Atilla İLHAN Şiirleri... | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Atilla İLHAN Şiirleri... Ptsi Kas. 17, 2008 10:55 am | |
| BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.
<BLOCKQUOTE> <BLOCKQUOTE> Attila İLHAN</BLOCKQUOTE></BLOCKQUOTE> |
|
| |
_e_s_r_a_ Admin
Mesaj Sayısı : 1434 Doğum tarihi : 14/08/89 Kayıt tarihi : 05/09/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Ptsi Kas. 17, 2008 11:29 am | |
| Çok sevdiğim bir şiir.Bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim | |
|
| |
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 1494 Nerden : Yaşamla Ölüm Arasından... Lakap : Bir Garip Yolcu Kayıt tarihi : 05/09/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Salı Kas. 18, 2008 5:37 am | |
| Benimde en çok sevdiğim şiirlerden bir tanesi paylaşım için teşekkürler | |
|
| |
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 1494 Nerden : Yaşamla Ölüm Arasından... Lakap : Bir Garip Yolcu Kayıt tarihi : 05/09/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Salı Kas. 18, 2008 5:41 am | |
| ADIM SONBAHAR
Nasıl iş bu Her yanına çiçek yağmış Rrik ağacının Işık içinde yüzüyor Neresinden baksan Gözlerin kamaşır
Oysa ben akşam olmuşum Yapraklarım dökülüyor Usul usul Adım sonbahar
Attila İLHAN
<BLOCKQUOTE> </BLOCKQUOTE> | |
|
| |
Misafir Misafir
| |
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Salı Kas. 18, 2008 2:59 pm | |
| Teşekkürler mevsim paylaşımın için |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Çarş. Kas. 19, 2008 7:55 am | |
| SEN YOKSUN sen yoksun deniz yok yıldızlar arkadaşım ya bu gece harika bir şeyler olsun yahut bir bomba gibi infilak edecek başım
ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım istanbul minareler odamda gibi gökyüzü temiz ve parlak işte kolkola girmiş en mesut günlerimiz muhalif bir rüzgar karşı sahilden
fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz havada kanat sesleri ve çılgın kokular
deniz yok yıldızlar uzaklaşıyor ben yine yalnız kalıyorum istanbul minareler kaybolmuş sen yoksun
ATTİLA İLHAN |
|
| |
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 1494 Nerden : Yaşamla Ölüm Arasından... Lakap : Bir Garip Yolcu Kayıt tarihi : 05/09/08
| |
| |
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 1494 Nerden : Yaşamla Ölüm Arasından... Lakap : Bir Garip Yolcu Kayıt tarihi : 05/09/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Perş. Kas. 20, 2008 6:29 am | |
| SANA NE YAPTILAR
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin Seni görür görmez özgürlüğümden utandım Söyle ne içersin, çay mı kahve mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Saçların uzundu, omuzlarına akardı Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın Gülerdin, içimize aylar doğardı Görünmez dağların arkasından Eski gülümsemeni beyhude aradım O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Bir çay içer misin, yoksa kahve mi Kibritim yok, demek cigaraya başladın Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var Böyle bir kız değildin sen eskiden Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar? Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Atilla İlhan | |
|
| |
mcnn38 TECRÜBELİ ÜYE
Mesaj Sayısı : 171 Doğum tarihi : 24/10/80 Kayıt tarihi : 20/10/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Perş. Kas. 20, 2008 7:52 am | |
| YALNIZLIK ŞİİRİ..
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından Dudaklarımda eski bir mektep türküsü Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim Gözlerim gözlerini arıyor durmadan Nerdesin? | |
|
| |
Hazan TECRÜBELİ ÜYE
Mesaj Sayısı : 354 Kayıt tarihi : 06/09/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Çarş. Kas. 26, 2008 7:17 am | |
| An Gelir
An gelir Paldır küldür yıkılır bulutlar Gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet O eski heyecan ölür An gelir biter muhabbet Çalgılar susar heves kalmaz Şatârâbân ölür
Şarabın gazabından kork Çünkü fena kırmızıdır Kan tutar / tutan ölür Sokaklar kuşatılmış Karakollar taranır Yağmurda bir militan ölür
An gelir Ömrünün hırsızıdır Her ölen pişman ölür Hep yanlış anlaşılmıştır Hayalleri yasaklanmış An gelir şimşek yalar Masmavi dehşetiyle siyaset meydanını Direkler çatırdar yalnızlıktan Sehpada pir sultan ölür
Son umut kırılmıştır Kaf dağı'nın ardındaki Ne selam artık ne sabah Kimseler bilmez nerdeler Namlı masal sevdalıları Evvel zaman içinde Kalbur saman ölür Kubbelerde uğuldar bâkî Çeşmelerden akar sinan An gelir -Lâ ilâhe illallah- Kanunî süleyman ölür Görünmez bir mezarlıktır zaman Şairler dolaşır saf saf Tenhalarında şiir söyleyerek Kim duysa / korkudan ölür -Tahrip gücü yüksek- Saatlı bir bombadır patlar An gelir Attilâ İlhan ölür
ATİLLA iLHAN | |
|
| |
Hazan TECRÜBELİ ÜYE
Mesaj Sayısı : 354 Kayıt tarihi : 06/09/08
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Çarş. Kas. 26, 2008 7:20 am | |
| Yazın Son Günleri
Ufkun sonsuzluğuna Hiç şaşırmıyorlar Rüzgarın gizli ıslığını Hiç kimse işitmiyor Hangisi anlayabilir Yazın son günlerinde Tenha plajın Ağır hüznünü
Atilla İlhan | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Çarş. Kas. 26, 2008 8:15 am | |
| Duvar
bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları için yazılmıştır.-
ben bir duvarım hiç güneş görmedim sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar yüzümüz benek benek tahta kurusundan ve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar - kelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim - sıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan - dilim dilim sırtımdaki yaralar ben demirbaşım sığır siniriyle dayak yedim biz de duvarız dinliyen duyan düşünen duvarlar bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar
yüzündeki deniz parlaklığıyla durur hatıramızda o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda bir cumartesi akşamı girdi kapımızdan gözlerinde kıpkızıl diken diken öfkesi adeta birden bire aydınlandı zindan onu böyle görünce nasıl da korkmuştuk sapından fırlamış bir balta gibi çehresi ve omuzlarında delikanlı gölgesi
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda o sırt üstü yatağında yatardı sımsıcak gözleri şimdi bile aklımdadır bir sana bakardı bir bana bakardı dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır toprak ana bütün zincirlerinden çözülmüş sabahlar akşam üstleri manolya gibi parlak tarlaların yüzü gülmüş işte her akşam geçtiği denize çıkan sokak ah işte annesi annesi sevgilisi işte biz dinliyen duyan düşünen duvarlar işte o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk o bir kaç defa kartal gibi gitti kartal gibi döndü çığlıklarını değil kırbaç sesini duyduk biz duvarız neyleyim gözlerimiz ağlamayı bilmez onu bir gece sabaha karşı büsbütün götürdüler kendi gitti ismi kaldı yadigâr bağrımızda o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda
ya biz idam duvarıyız karşımızda çok insan öldürdüler onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadık öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil getirirler vururlar biz öyle dururuz yağmurlar gözyaşı bulutlar mendil elimizden ne geldi de yapmadık ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz
onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık bir mayıs sabahı toprak rezil gök rezil yıldızlar küfür gibi yüzümüze tükürür gibi şafak sancılarıyla iki büklümdü ufuk ve simsiyah çamur gibi bir manga ortasında siyaset meydanına geldi dev yumruklu çocuk bulutlar eğilip alnının terini sildiler ve mermiler birdenbire ölümü getirdiler
o düştü biz yine ayakta kaldık halbuki ne kadar yorgunuz öyle bakmayın bu yaralar şerefli yaralar değil ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Atilla İLHAN Şiirleri... Çarş. Kas. 26, 2008 8:26 am | |
| SEVMEK İÇİN GEÇ ÖLMEK İÇİN ERKEN akşamın acı su karanlığı içinden soğuk kadife teması yalnızlığın şuh bir kahkaha balkonun birinden gizli işareti midir bir başlangıcın
sevmek için geç ölmek için erken
başbaşa çay elele yürümek derken boğaz vapurları mı iskele sancak telefonda kaybolmak sesini beklerken insan insanı yeniler doğrudur ancak
sevmek için geç ölmek için erken
içimdeki gökkuşağı besbelli neden bulutların içinden kuşlar yağıyor bir şiire başlarsın birini bitirmeden hiç kimse gözlerine inanamıyor
sevmek için geç ölmek için erken
sevmek sevildiğini bile farketmeden yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi sevmek zehir zemberek ve yürekten gecikerek de olsa vuruşur gibi
sevmek için geç ölmek için erken |
|
| |
| Atilla İLHAN Şiirleri... | |
|