Kampanya dediğin böyle olur! ...

Moderatör Mesaj Sayısı : 437 Kayıt tarihi : 27/03/09

Kampanya dediğin böyle olur!

Bakmayın kampanya dediğimize. Aslında bu, tam bir seferberlik; gönül seferberliği. Her yaştan, her meslekten insanın seve seve katıldığı yoğun bir abone çalışmasıyla karşı karşıyayız. Anadolu ışıl ışıl, İstanbul gürül gürül. Hemen her ilde, her ilçede, her beldede abone toplantıları düzenleniyor. Yazarlarımız, çizerlerimiz, yazı işlerinin fikir işçileri... Tam bir kaynaşma havası, tam bir bütünleşme ruhu...

İstanbul'da yapılan geniş çaplı abone toplantılarına katılma şansı yakalayabildim. Gaziantep'te yapılan seferberliği (kısa bir süre içine sıkıştırmak zorunda kalsam bile) yerinde izleme imkânı buldum. Bu akşam (nasipse) yine önemli bir toplantıya katılma bahtiyarlığına erişeceğim. Hafta içinde Ege'nin çok önemli bir şehrine konuk olmayı planladık. Yetişmek mümkün değil. Zaman büroları ve temsilcilikleri onlarca, belki de yüzlerce program yapıyor; gazete mutfağında çalışan arkadaşlarımızla okuru bir araya getiriyor.
Birkaç arkadaş Gaziantep'e hareket ederken, Aksiyon Genel Yayın Yönetmeni ve Zaman köşe yazarı Bülent Korucu'nun da bir başka büyük şehrimize gitmek için havaalanının yolunu tuttuğunu biliyorum. Yayın Danışmanımız Hamdullah Öztürk'le sohbet ediyorduk; bana haftalık programını söyledi; şaşırdım kaldım. Neredeyse her gün bir programa katılması gerekiyordu. Hüseyin Gülerce Bey'le telefonda görüştüğümde bu hafta içinde beş programa katılacağını söyledi. Genel Yayın Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış'ın Trakya'da bazı vilayetleri dolaşacağını, abone kampanyasındaki heyecana yerinde ortak olacağını biliyorum. Mehmet Yılmaz, Ali Akkuş, Kerim Balcı, Abdülhamit Bilici... Gazete mutfağındaki herkes, elinden geldiğince, davete icabet etmeye çalışıyor.
Sadece yayın mutfağı değil. Yazdığı köşe yazılarıyla bu gazeteyi omuzlayan köşe yazarlarımız da bu gazeteyi bayraklaştıran okurlarımızın taleplerini kırmamak için var gücüyle çalışıyor. Gazete merkezindeki arkadaşlar, kendilerine ulaşan davetlerle o davete cevap verebilecek durumdaki yazarlarımızı buluşturuyor, programları organize etmeye gayret ediyor. Gazete merkezinde bir çalışma yapıldı ve 40 civarında konuşmacı tespit edildi. Yazarlardan, yazı işlerinden oluşan bu güzel kadroyu bulunduğu beldede görev yapan arkadaşlar takviye ediyor. Yani, gazete sevdasını anlatacak yeterli sayıda bir kadro; gazete ihtiyacını dinlemeye hazır güzel bir kitle var karşımızda. Geriye kalıyor bu muhteşem buluşmayı doğru planlamak. Onun için de arkadaşlarımız Zaman temsilcilikleri ile yakın temas içinde çalışıyor; tâ ki planlama hataları yaşanmasın...
HEDEF: KALICI ABONE
Her sene yaşanan abone kampanyası sonrasında geleceği doğru okuma ve verimli değerlendirme adına çok ilginç veriler elde ediliyor. Mesela abone bırakmaların çok büyük bir yekûnu birinci ayın sonunda gerçekleşiyor. Bunun sebeplerini araştırdığımızda karşımıza genellikle hatır için abone olduğunu söyleyenler çıkıyor ki; çok büyük bir ekseriyeti gazeteyi okumadan, üzerinde düşünmeden bırakmış oluyor. Keşke o bir aylık kısa süre daha iyi değerlendirilebilse! Yine eldeki verilere göre üç ay gazetesini bırakmayan okur, artık kolay kolay gazetesini terk etmiyor; gazetenin tiryakisi haline geliyor. Gazetenin varlık nedeni, doldurduğu boşluk, kazandırdığı donanım gibi mevzuların çok iyi anlatılması, muhtemel okur kitlesinin ikna edilmesi gerekiyor. O yüzden temsilciliklerimizin ve dağıtım şirketinin düzenlediği okur-yazar buluşmaları çok önemli. Bu sene on binlerce CD hazırlandı üstelik. O CD'lerde yaklaşık 35 yazarımız okurumuza sesleniyor. Her yazarın her yere yetişemeyeceğini düşünerek hazırlanan ve yaklaşık 25 dakika süren bu güzel çalışma da büyük bir boşluğu dolduracaktır.
DAĞITIMDA ALINAN BÜYÜK MESAFE
Abonenin çokluğu kadar, kalıcı olması da çok hayatî bir konu. Mümkünse abonenin yıllık yapılması, ödemesinin kredi kartıyla yapılması gerekiyor ki; hem abonelik kalıcı olsun hem de tahsilat sırasındaki zorlukları bertaraf edilebilsin. Kapı kapı yapılan tahsilât hem okur için zor hem de dağıtım şirketi için büyük bir külfet. Her şeye rağmen olabildiğince titiz davranılıyor, hem abone yapılırken, hem dağıtım sırasında hem de tahsilât sürecinde büyük bir dikkat ve özveri ortaya konuluyor.
Dağıtım şirketi ile ilgili şikâyetler çok önemli bir oranda azalmış durumda. Cihan Medya Dağıtım, her geçen gün biraz daha profesyonelleşti; profesyonelleşiyor. Ayrıca eskiden dağıtım şikâyetleri muhitindeki büroya yapılıyordu; şimdi öyle değil. Her türlü şikâyetlerinizi, istek ve önerilerinizi 444 8 555'i arayarak yapabiliyorsunuz. Çağrı merkezine yaptığınız her başvuru otomatik bir şekilde sistemde kayıt altına giriyor ve sonuna kadar takip ediliyor. İlgili birime şikâyet naklediliyor; sonra da sorunun çözümü adına atılan adım(lar) doğrudan siz sevgili okurlarımıza ulaştırılıyor. Önümüzdeki sene çağrı merkezimiz daha büyüyecek ve daha kapsamlı hizmetler verecek.
Sözün özü şu sevgili okur: Yeni bir kampanya çalışması içinde bulunuyoruz ve bir milyon tirajdan bahsettiğimiz bu zaman dilimi hem gazetemiz için hayatî bir dönemi işaretliyor, hem bu güzel ülke için. Demokrasimizin geçirdiği evrimin kritik bir dönemecinde ortaya konulacak gayretin tarihî bir değer taşıdığı aşikâr. Gönül seferberliği ile tefekkürün bir gazeteye dönüşmesi, sonra yeni ufuklara doğru kanatlanması bir milletin uyanması, dirilmesi, kendi özüne dönmesi anlamına geliyor ki; buna vesile olan siz değerli okurlarımız bir gün mutlaka tarih huzurunda alkışlanacaksınız. Gelin bu alkışı yeri göğü inletecek bir güzel heyecana dönüştürelim... e.dumanli@zaman.com.tr
Yeni bir yazar, daha renkli pazarlar

Hafta sonu eklerimizi (Cuma-CumaErtesi-Pazar) görmeden köşe yazısı yazıp "Bu gazeteye biraz magazin lazım" nevinden söylenenler oldu. Tabii ki bu iddiayı dillendirenlerin hafta sonu eklerimizden bî haber olduğu aşikâr. "Zira eğlenceli haberin çıtası nerede olmalı?" sorusunun cevabı o eklerdedir. Özellikle gençlere ve kadınlara hitap eden, sulandırılmamış, seviyeli haberler çıkıyor o eklerde. Hayata dair küçük dokunuşlar, insana dair ince ayrıntılar, topluma dair hayatî noktalar...
Bir de o eklerin birbirinden güzel yazarları var. Haber ve yazılardaki samimi, sıcak, içten üslup hepimizin hafta sonuna bir renk katıyordur mutlaka. Hele havaların soğumaya başlamasıyla eve hapsolduğumuzu düşündüğümüz soğuk günlerde. Elinize bu ekleri alın, oradaki ilginç konuları, hoş bir üslupla yazılmış köşe yazılarını okuyun; inanın bizi çepeçevre kuşatan karamsar ve kasvetli havanın dağıldığını göreceksiniz...
Hafta sonu eklerindeki kalem ustalarına bu hafta yeni bir isim daha katılıyor: Ahmet Tezcan. Zaman Pazar'da yazılarına başlayacak olan Tezcan'ın gazetecilik tecrübesi çok eski yıllara dayanıyor. İnsan, şehir, mekân üzerine güncel olaylar paralelinde yazılar kaleme alacak Ahmet Tezcan'ı eminim severek okuyacaksınız. Hayırlı olsun...

ekrem dumanlı