Bugün kenarda, köşede, neredeyse her mahallede çeşitli adlar altında
kendilerine birtakım “masum” ve “modern” unvanlar takarak
“meslek”lerini icra eden had ve hesaba gelmeyen falcılar kol geziyor.
“Falcılık kadar insan merakını, insan duygusunu istismar eden bir başka yol yoktur” desek, mübalağa etmiş olmayız.
Bu
konuyu Peygamberimiz (a.s.m.) bir tek cümleyle ifade etmiş: “Kâhinler
bir şey değildirler.” (Müslim, Selam 123) Yani geleceği okuduklarını
iddia edenlerin sözleri boş, bir değeri ve bir anlamı yoktur.
İnanç
noktasından bakıldığında fala baktırmak ve fala inanmak o kadar batıl
ve tehlikelidir ki, Allah korusun insanı imandan bile çıkarabiliyor.
Bu
konudaki birçok hadiste Peygamberimiz (a.s.m.), fal ve benzeri
işlemlerin sonucuna inananların “Muhammed’e indirileni inkâr etmiş
sayılacağını, bunların cennete giremeyeceklerini, inanmayıp da bu işi
yapanların namazlarının kırk gün kabul olmayacağını” haber verir.
Bu
hadisler kesin bir tehlikeyi bildirdikleri halde dininde diyanetinde,
abdestinde namazında olan kişilerin fala ve falcılara itibar edip
onların kapılarını aşındırmaları ne kadar acı ve üzücüdür.
Falcılar
gayb ve gelecek hakkında, insanın karakteri ve beklentileri üzerinde
ahkâm kesmeye çalışırlar. Oysa geleceğin sahibi Allah’tır. Geleceği
sadece ve sadece Allah bilir.