“Dünyada insaniyete edilen hizmet zayi olmaz. İnsanın dünyada bırakacağı ancak iyilik ve nâmdır.”
Sultan Abdülhamit
Osmanlı padişahlarının Türkiye’de ve İslam dünyasının pek çok yerinde sevilip rahmetle anılmasında, Balkanlar, Uzakdoğu, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya’da tanınmasında, insani değerlere saygılı, hak ve hakikat anlayışının egemen olduğu yönetim ve idare anlayışının büyük tesiri vardır. Osmanlı’nın çağdaşı olan bir çok devletten daha ileri ve medeni olan çok hukuklu devlet anlayışı, farklı dil, din, mezhep ve milletleri bir arada tutmuş, hukuk sistemi ve kültür birikimi ile de içtimai adaleti ve barışı müesseseleştirmeyi başarmıştır.Otuz altı Osmanlı Padişahı içinde müstesna kumandanlar, dâhi devlet adamları, büyük sporcular, usta müzisyenler, meşhur hattatlar, güçlü şairler, ünlü bestekârlar çıkmıştır. Hükümdarların hepsi, asırlarca süren yönetimleri esnasında, tebaasını koruyup kollamayı, Türk ve İslam alemini muhafaza etmeyi, Osmanlı medeniyetini geliştirmeyi düstur edinmiş ve idareleri altındaki bütün milletlerin dil ve dinlerini hoşgörü içinde yaşamalarını temin etmişlerdir. Yazar Salih Gülen “Tahtın Kudretli Misafirleri Osmanlı Padişahları” kitabında, padişahların siyasi özellikleri yanında, kişilikleri, sıradışı yetenekleri, Türk kültürünün gelişmesine verdikleri emekleri ve insanlığın ortak mirasına yaptıkları katkıları da paylaşıyor okuruyla. En son araştırmalar dikkate alınarak yapılan çalışmada, Osmanlı padişahlarının şahsi zaafları ve hususi hayatlarından ziyade, insan ve devlet başkanı yönleri ele alınıp inceleniyor. Tarihi fotoğraf, minyatür ve gravürlerle de desteklenen eser, görsel bir zenginlik sunuyor kitapseverlere.